Size geçmiş olsun. Öncelikle, bir endoskopi sonucu ile ameliyat kararı alınamayacağını bilmenizde yarar var. Sizde 3 cm çaplı bir mide fıtığı olması, ameliyat gerektiren nedenlerden birisi, ancak yemek borusunda (özofagus) Barrett hücrelerine rastlanıp rastlanmadığı, yakınmaların süresi, ilaca alınan yanıt gibi birçok faktöre göre karar verilir. Bu karar sizi muayene eden hekim tarafından bu bilgiler ışığında alınmalıdır.
Rudolph Nissen funduplikasyon ameliyatını ilk olarak 1955 yılında gerçekleştirmiştir. Nissen daha sonra ülkemizde de bir dönem görev yaparak tekniğin ülkemizde gelişmesine olanak sağlamıştır. Tekniğin esası, midenin fundus adı verilen giriş kısmındaki cep yapan bir bölümünün midenin bağlarının serbestleştirilmesini takiben yemek borusunun alt ucunun ekseni etrafında 360o çevrilerek yemek borusu alt ucuna adeta bir doğal halka veya bilezik takmaktır. 1980’lerin sonlarında, safra kesesi ameliyatlarında laparoskopinin kullanımı yaygınlaşmış ve zaman içinde laparoskopi, diğer birçok hastaıkta olduğu gibi, reflü hastalığının cerrahi tedavisinde standart ameliyat yöntemi haline gelmiştir. Funduplikasyon konusunda Dor, Toupet vb. farklı birçok yöntem olmasına rağmen dünya çapında standart tedavi haline gelen tek onarım yöntemi Nissen funduplikasyondur.
Mide fıtığı veya reflü hastalığında ameliyat; sürekli ilaç içmek zorunda kalan, ilacı kestiğinde şikayeti tekrarlayan, ilaca rağmen yemek borusundaki yaraları veya ülserleri geçmeyen ya da yemek borusundaki yaralar ilaç kesildikten hemen sonra tekrar açılan, yemek borusunda kanayan yaraları olan, yemek borusu yüzeyinde ileri safhada hücresel değişiklik gelişen kişilere ve özellikle de genç yaş grubundaki hastalara önerilir. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri istatistiklerinde laparoskopik ameliyatlar içinde reflü cerrahisi; safra kesesi ve şişmanlık ameliyatından sonra üçüncü sırada gelmektedir. Reflü hastalığının bugün için uzak dönem sonuçları bilinen kalıcı tedavi yöntemi laparoskopik veya robotik cerrahidir. Reflü sonrasında yemek borusunda yara oluşan, mide fıtığı endoskopi ile teşhis edilen ve kapak yetmezliği durumlarında hastanın ömür boyu ilaç kullanması gerekebilmektedir. Ameliyat öncesi dönemde, başarılı sonuçların elde edilmesinde önemli olan faktörlerin başında uygun hasta seçimi gelir. Burada 24 saatlik pH monitörizasyonu (yemek borusu içine pH ölçen bir prob veya uç yerleştirilip bir gün boyunca ölçüm yapılır) veya yemek borusu (özofagus) manometrisi tetkikleri kullanılmaktadır. Yemek borusunun gıdaları yeterince hızla ilerletmiyorsa, Nissen funduplikasyon ameliyatı hasta için uygun olmayabilir. Laparoskopik mide fıtığı veya reflü ameliyatının avantajları: ameliyat sonrası ağrı daha az olması, hastanede yatış süresi daha kısa olması, işe daha çabuk geri dönme imkanı, kozmetik yönden daha iyi sonuç alınabilmesidir.
Karın üzerinde birkaç adet ½ cm ile 1 cm arasında delik açılarak port veya trokar adı verilen laparoskopi aletlerinin yerleştirileceği borular yerleştirilir. İçeriye gaz vererek kaın boşluğu genişletilir. Daha sonra, ucu bir video-kameraya bağlı olan, laparoskop adı verilen alet yardımı ile karın içinin görüntüsü büyütülmüş olarak televizyon monitörüne aktarılır. Daha sonradan laparoskopi aletleri ile cerrah her iki elinide kullanarak asistanların yardımı ile ameliyatı gerçekleştirir. Ameliyatı takiben bir gece hastanede kalmanız gerekir, bazen yatış için ek birkaç gün gerekebilir. Çok az bir hasta grubunda, daha önce geçirilmiş ameliyatlara bağlı olan yapışıklıklar, hastaya ait anatomik güçlükler gibi nedenlerle teknik olarak açık ameliyata dönmek gerekebilir. Bu durumda cerrah tercihini hastasının güvenliğinden yana yapacaktır.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Uzmanı
www.fitikforumu.com
www.genelcerrah.com
www.drtaviloglu.tv
www.robotcerrahisi.com